Gazete Karınca’dan Bekir Avcı’nın 31.10.2019 tarihli “Aylardır tecrit altında olan tutukluya ölüm tehditleri” başlıklı haberini sizlerle paylaşıyoruz.

“Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklulara dönük hak ihlalleri var. Daha önce açlık grevine giren tutukluların hastane sevkleri yapılmazken, tutuklular ırkçı uygulamalara maruz kalıyor. Cezaevinde tutulan Nurullah Semo ise aylardır tecrit altında. Tutuklular Semo’nun ölümle tehdit edildiğini bir mektupla anlatırken, Semo’nun avukatı ise ailesinin Van’da ikamet ettiği için görüşe sıklıkla gelemediğini ve bunun da tecridi derinleştirdiğini belirtiyor.

Ege Üniversitesi’nde  Fırat Yılmaz Çakıroğlu adlı öğrencinin hayatını kaybettiği olayda ağır yaralanan ve müebbet hapis cezası verilen Nurullah Semo’nun da tutulduğu Bolu F Tipi Cezaevi’nde hak ihlalleri yaşanıyor.

Tutuklulardan biri cezaevindeki hak ihlallerini Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne (CISST) yazdığı bir mektupta anlattı.

Mektubunda PKK lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması için aylarca devam eden açlık grevlerinin ardından tutuklularda çeşitli rahatsızlıkların baş göstermeye başladığını aktaran mahpus, özellikle son iki aydır tutuklulara dönük bir “intikam alma” durumu olduğunu söylüyor.

Revire çıkmak için dilekçe yazılsa da ancak bir ya da iki ay sonra tutukluların revire çıkarıldığını belirten tutuklu, “Bu sefer de revirden hastaneye sevk sorunu var. Hadi sevk çıktı, beş altı ay sonra ancak gidebiliyoruz” diyor.

Bu gidiş gelişlerde kelepçeli tedavi ve “onur kırıcı” uygulamalara maruz kaldıklarını aktaran tutuklu, hastane personelinin de ırkçı yaklaşım içinde olduğunu aktarıyor.

Mektupta dikkat çekilen bir diğer nokta ise Nurullah Semo’nun durumu. Semo’nun tecrit altında olduğu ve ölümle tehdit edildiği şu sözlerle aktarılıyor:

“Yıllardır yalnız bırakılıyor. Hiç kimsenin onunla temas etmesini istemiyorlar. Zaman zaman odasını basıp dağıtıyorlar, tehdit ediyorlar. Hatta kimi zaman dolaylı da olsa ölümle tehdit ediyorlar.”

Semo’nun başına geleceklerden cezaevi idaresinin sorumlu olduğuna vurgu yapılan mektupta, konunun “ciddi” olduğu vurgulanırken; Meclis İnsan Hakları Komisyonu ile meclisteki siyasi partilere, yine İHD ve TTB’ye çağrı yapılıyor.

Konuyla ilgili görüştüğümüz Semo’nun avukatı da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onaylanmadığı halde Semo’nun tekli hücrede tutulduğuna dikkat çekti.

Bu konuda Adalet Bakanlığı ile Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını aktaran avukat, ailesinin Van’da ikamet ettiği için görüşe sıklıkla gelemediğini, bunun da tecridi derinleştirdiğini belirtti.

Ne olmuştu?

Ege Üniversitesi’nde 18 Şubat 2015’te başlayan olaylar 20 Şubat’ta Ülkü Ocakları’nın Ege Üniversitesi sorumlusu ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun hayatını kaybetmesiyle sürmüştü.

Öğrencilerin aktarımına göre 20 Şubat Cuma günü üniversitede satır ve sopalı grubun yürüyüşü üzerine özel güvenlik görevlileri fakültedeki öğrencileri uyarıp ayrılmış, her eylemde okula giren polis ise o gün olaydan sonra gelmişti.

O gün yaşanan olayda Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun yanı sıra karşı gruptaki Nurullah Semo ve yine her iki gruptan altı öğrenci yaralanmıştı.

Olay yerinde polis olmaması, ambülansın gecikmesi iddiaları medyada yer bulmuştu.

Neticede; bacağına isabet eden bıçak darbesiyle aort damarının kesildiği tespit edilen Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetmişti. Ağır yaralanan Nurullah Semo ise tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Yaşanan olayların ardından üniversite üç gün süreyle tatil edilmişti.

Daha sonra Semo, “Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçlamasıyla da ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmıştı.”

Kaynak: https://gazetekarinca.com/2019/10/aylardir-tecrit-altinda-olan-tutukluya-olum-tehditleri/