Mahpusların ailelerine yakın, ziyaret edilebilecekleri hapishanelere sevk talepleri doluluk, kapasite fazlalığı gerekçeleriyle sıklıkla reddedilirken, istekleri dışında sevk edilmelerinin yarattığı mağduriyet ve zorluklara bir örnek…

“Merhaba, ben Mardin’liyim. Başıma bir iş geldi ağırlaştırılmış müebbet cezası aldım. On altı yıldır cezaevindeyim. Benim köyüm yoksul bir köy. Aile durumum da müsait değil. Ben yedi yıldır sevk yazıyorum ama bir türlü Mardin veya yakın bir yere gidemedim. Sevk dilekçeme hep ret cevabı verildi. Şuan Tokat’tayım daha önce Bayburt Cezaevi’ndeydim. Ben içeri düştüğümde çocuklarım ufaktı, sekiz yıldır hiç ziyaretime gelemediler… Hem çok uzaklar hem de ailece yokluk ve yoksulluk var.  Babam çocuklarımın başında seksen beş yaşında! Yıllardır özlem ve hasretimiz çok yüksek ama kimse ziyaretime gelememekte.

Ben derdimi anlatabileceğim bir yer bulamadım. Sekiz evladım var on beş günde bir on dakika telefonla konuşma hakkım var, sadece seslerini duyuyorum. Cezaevi hayatım boyunca hiç disiplin soruşturması geçirmedim hep doluluk nedeniyle zorunlu nakil gönderildim ama bu doluluk hiç bitmedi ben artık çok bunalımdayım. Ailemi özledim ailemin yüzlerini görmek istiyorum bana bir yol gösterin bu sevk konusunda. Bu zulüm bitsin artık yardım ve de haberinizi bekliyorum.”